Mehdi Mutlu’nun ailesi dini bir şeyh ailesine mensuptur . 20. yüzyılın başlarında, 1924 yılında vefat eden Şeyh Muhammed Yahudiddin’in kardeşinin torunlarındandır . Ailesinin dini bir geçmişe sahip olmasına rağmen, Mehdi Mutlu müzik ve kültür alanını tercih etmiştir . Bu tercih, yazar tarafından olumlu bir şekilde karşılanmıştır. Ailesinin dini kökenleri, kimliğine ilginç bir boyut katmaktadır ve onun kültürel alandaki çalışmalarını anlamak için önemli bir bağlam sunmaktadır. Şeyh Muhammed Yahudiddin gibi tanınmış bir figürle olan aile bağı, bölgedeki dini ve kültürel tarihe olan yakınlığını göstermektedir.

Mehdi Mutlu’nun kimliğini şekillendiren bir diğer önemli unsur ise, derinlemesine folklor bilgisine ve Kürt sosyolojisine olan vukufiyetidir . Bu bilgi birikimi, onu sadece bir müzisyen veya gazeteci olmanın ötesine taşıyarak bir kültür uzmanı konumuna getirmektedir. Farklı kaynaklarda, müzik ve kültür alanındaki çalışmalarının özellikleri ve hangi alanda derinlemesine bilgi sahibi olduğu sorulmaktadır.

Mehdi Mutlu, hem çalıp hem söyleyen yetenekli bir müzisyendir . Müzikal yeteneği, kimliğinin önemli bir yönünü oluşturmaktadır. YouTube’da yazar Şerefxan Cıziri ile birlikte ‘Ey Felek’ yorumunu yaptığı bir video bulunmaktadır ve bu video yüksek izlenme sayısına ulaşmıştır . Bu durum, müziğinin geniş bir kitleye hitap ettiğini göstermektedir. Ayrıca, YouTube ve diğer sosyal medya hesapları üzerinden zaman zaman şarkılarını paylaşmaktadır.

YOK BANA BU CİHANDA SÖZLERİ

Daimîdir sürgünüm
Hasret benim ocağım
Gurbet benim evimdir
Yok bana bu cihanda bir yer
Bana bu cihanda bir yer
Bana bu cihanda yoktur, aman
Yok bana bu cihanda bir yer
Bana bu cihanda bir yer
Şu koca cihanda yoktur, aman
Deva değil derd oldum
Gül değil diken oldum
Canan iken el oldum
Yok bana bu cihanda bir yâr
Bana bu cihanda bir yâr
Bana bu cihanda yoktur, aman
Yok bana bu cihanda bir yâr
Bana bu cihanda bir yâr
Şu koca cihanda yoktur, aman
İnsan hiç değişmez mi?
Derdi gücü hep yalan
Gözü doyar toprakla
Yok bana bu cihanda bir dost
Bana bu cihanda bir dost
Bana bu cihanda yoktur, aman
Yok bana bu cihanda bir eş
Bana bu cihanda kardeş
Bana bu cihanda yoktur, aman
Gezdim tozdum saz ile
Derdim’ dedim gâm ile
Dinlemedin sen bile
Yok bana bu cihanda bir ses
Bana bu cihanda bir ses
Bana bu cihanda yoktur, aman
Yok bana bu cihanda bir yer
Bana bu cihanda bir yer
Bana bu cihanda yoktur, aman
Yok bana bu cihanda bir yer
Bana bu cihanda bir yer
Şu koca cihanda yoktur, aman

Özgürlük, tıpkı bir kuşun gökyüzüne havalanması, kanatlanıp rüzgâra karışması gibidir. Bir kafesten azat olmak, sınırsız göklerde süzülmek ve istediği yere gitmek… İnsan da tıpkı böyle, düşüncelerinde ve ruhunda özgür olmalıdır. Çünkü gerçek özgürlük, yalnızca bedenin değil, zihnin de zincirlerinden kurtulmasıdır.