Bakırköy’de bir AVM’de -iddia edildiğine göre- Murat Bayırköylü ismindeki bir genç, 6 aydır peşinden koştuğu ve bir türlü duygularına karşılık bulamadığı Yağmur Sönmez ile bir araya geldi.
Burada tartışmaya başladılar. Sinirlerine hakim olamayan Murat Bayırköylü, yanında getirdiği silahla Yağmur Sönmez’i vurdu. Sonra da bir not yazdı. Notu yazdıktan sonra da kendisini vurdu.
Olay yerinde can verdi Murat. Yağmur ise ağır yaralanmıştı. Çevredeki vatandaşların yardım çağırmasıyla gelen ambulansla hastaneye kaldırılan Eczacılık Fakültesi öğrencisi olan Yağmur Sönmez, yapılan tüm uğraşlara rağmen kurtarılamadı.
Murat Bayırköylü (21) Hukuk Fakültesi öğrencisiydi. Yanında taşıdığı silah ile alakalı Yağmur’u vurduktan sonra yazdığı notta sadece kendisini öldüreceğini, Yağmur’la tartıştıktan sonra onu da öldürme kararı aldığını yazmıştı.
Sonradan ortaya çıkan bilgilere göre Murat Bayırköylü’nün annesinin bir hakim olduğu, babasının da başsavcı vekili olduğu ortaya çıktı.
Türkiye’de maalesef kadınlar bu kadar kolay öldürülebiliyor. Kim bilir eczacı olabilmek için nasıl uğraşmış, ne fedakarlıklarda bulunmuştu Yağmur. Hayalindeki mesleği yapmasına az kalmıştı.
Eczacı olmasına az kalmıştı!
Sadece 1 yıl sonra okulunu bitirecek ve eczacı olacaktı. Belki evlenecek, çoluk çocuğa kavuşacaktı. Gezecek, eğlenecek, hayatını yaşayacaktı fakat Türkiye’de artan kadın cinayetleri arasına o da katıldı.
Temennimiz odur ki artık sevgi, aşk olarak gördükleri hırslarına karşılık bulamayan bir başka kişi tarafından başka bir kadın öldürülmez. Yeter artık.
Kadın, seni sevmiyorsa veya seni istemiyorsa efendi gidip gidin hayatınıza dönün. Seviyorsanız gerçekten, gidin sevginizi, aşkınızı içinizde yaşayın. Bu kimseye bir başkasını öldürme, onun canına kıyma veya zarar verme hakkını vermez.
Ne diyeceğimizi bilemiyoruz…